Öğretmenlerin en büyük sorunu ekonomik

659 öğretmenle yapılan araştırmaya göre, eğitimciler en çok ekonomik sorunlar yaşıyor.

Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Malatya İl Başkanı Mustafa Topal, sendikanın Ar-Ge kuruluşu olan DESAM’ın 659 öğretmen ve eğitim çalışanıyla yaptığı araştırma raporunun sonuçlarını anlattı. Topal göre, eğitimcilerin en önemli sorununun ekonomik olduğu belirtti. Mustafa Topal, “DESAM tarafından yapılan araştırmaya göre eğitim çalışanlarının, yüzde 61’i ücret ve maaşlarla ilgili ekonomik, yüzde 15’i özlük, yüzde 13’ü mesleki ve yüzde 11’i ise demokratik sorunlarının öncelikle çözülmesini istiyor” dedi.

Topal araştırma sonuçlarıyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:

Ekonomik sorunlarla ilgili olarak öğretmenlerimiz, Gayri Safi Milli Hasıla’dan (GSMH) ve bütçeden eğitime ayrılan payların ve öğretmenlere reva görülen yoksulluk ücretinin artırılması gerektiği inancında. Kamuda çalışan polis, subay, astsubay, din görevlisi, hemşire, mühendis gibi birçok çalışana göre en düşük ücretin öğretmenlere ödendiğinden şikayetçi. Ders ücretlerinin ve eğitime hazırlık ödeneğinin kapsam, miktar ve ödeme sıklığının çok yetersiz olduğunu düşünüyor. Öğretmenlerimiz, Silahlı Kuvvetler mensuplarına ait ‘OYAK’ benzeri ikinci bir sosyal güvenlik kuruluşuna ve güçlü iştiraklere ortak olmak istiyor.

Kira yardımı istiyorlar

Eğitimciler özlük konusundaki sorunlarıyla ilgili olarak çocuk ve eş yardımının arttırılmasını, kira yardımının tekrar getirilmesini istiyor. Doğum, ölüm, evlilik vb. yardımların günümüz değerlerine göre uyarlanması gerektiğini düşünüyor. Birçok kamu kurumunun sahip olduğu gündüz gece bakım evi, çocuk kulüpleri, kreş, lojman, servis, yemekhane, sosyal tesis, poliklinik gibi imkanların yetersiz ve pahalı olduğu kanaatinde.

Sık sık değişen eğitim politikalarından şikayetçi

Mesleki sorunlarla ilgili olarak öğretmenlerimiz ve eğitim çalışanları, sık sık değişen eğitim politikalarının Milli Eğitimi yapboz tahtasına çevirdiğini söylüyor. Atama, yükselme ve terfilerde torpil ve kayırmacılığın son bularak adaletli ve liyakate dayalı bir sistemin getirilmesini istiyor. Öğretmenlerimiz hizmetiçi eğitim ve kursların kalite ve içeriğinin çok zayıf olduğunu ve kendilerini geliştirmek için sistemin kendilerini desteklemesi gerektiğini düşünüyor. Birçok öğretmenimiz uygulamalı, bilimsel eğitim olanaklarından yoksun, kalabalık sınıflar ve donanımsız okullarda çalıştıklarından şikayetçi.

Sorunlara demokratik çözümler üretilmeli

Demokratik sorunlarla ilgili olarak öğretmenlerimiz ve eğitim çalışanları okulların demokratik yöntemlerle, öğretmen, öğrenci ve velilerden oluşan eğitim bileşenlerinin ortak aklı, katkı ve katılımıyla sevk ve idare edilmesini istiyor. Tüm antidemokratik yasalar, genelgeler, kıyafet yönetmeliği, sicil uygulamaları ve disiplin yönetmeliklerinin kaldırılarak Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) tüm kurul ve komisyonları katılıma, demokrasiye ve şeffaflığa açık hale getirilmesi talebini dillendiriliyor.

Sendika yasası talep ediyorlar

Eğitimciler, Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) ölçütlerinde grev ve toplu sözleşmeyi içeren sendika yasası, katılımcı ve çağdaş Türkiye siyaseti için ve Avrupa Birliği (AB) standartları gereği, kamu işçilerinde olduğu gibi öğretmenlere de siyaset hakkı verilmesi gerektiğini düşünüyor. MEB’in tüm kurul ve komisyonlarına eğitim çalışanlarını temsilen sendikaların en aktif şekilde katılımını istiyor. Eğitim çalışanları, Devlet Memurları Kanunu ve Personel Rejiminin adaletli ve eşitlikçi olmasını ve yine tüm kamuda ‘Eşit işe eşit ücret ve Onur Eşitliği’nin bir an önce hayata geçmesini talep ediyor.


Konular